26 Eylül 2013 Perşembe

Baş Ağrısı

Bu başağrısı öldürüyor artık. Kafamı taşıyamaz oldum bir kenara bırakıp gitmek istiyorum. Ki yapabilsem bunu hayatımda pek birşey değişmez sanırım. Uzun saçma sapan düşüncelerden kurtulamıyorum. Bu duygulardan kurtulamıyorum. Anlam veremiyorum diyebilseydim keşke ama ne olduğunu artık tamamen biliyorum, lanet olası bilinmezlik bile daha az yoruyor, çaresizliği sonuna kadar hissedebiliyorum. Hastalıklı düşüncelerim duyduklarım ve gördüklerimle sarmalanıyor, kurtulmak kendime gelmek en uçuk hayalden bile uzak görünüyor. Gözlerimin dolması ağlamamı sağlamıyor, kurtulup atmak istediğim herşey geri dönüyor sarılıp uyuyorum her gece. Bu kelimelerden sonra kaçıp kurtulmak en mantıklı çözüm gibi görünsede tüm bu hislerden uzaklaşma düşüncesi parçalıyor bedenimi. Bu ana kadar çoğul anlattıklarım sanırım tek bir his. Bir şansım olsaydı keşke sadece bir mucize istiyorum çıkış için.

1 Ağustos 2013 Perşembe

Acı

Acı. Katlanılmaz tatlı acı. Bunu sonuna kadar hissediyorum. Kurtulmama gerek yok, hissetmeliyim. Böyle beklemek çok acı. Hissetmeliyim, beklemeliyim. Gerçek biliyorum. Herkesin hissedebileceği birşey, herkesin beklediği mucize. Gerçek ve buna değer.

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Kaç

Kaçmak gerek. Her halükarda..

Yapmam gereken o kadar çok şey var ki. Aslında çok daha fazla söylemem gereken şey var. Kaçmak en iyi çözüm. Kaçıp kurtulabilirim. Kaçamam şuan öyle bir şansım yok. Ama yinede en iyi çözüm bu, yapmam gerekenleri yaptığımda ve özellikle söylemem gerekenleri söylediğimde kaçmak zorunda kalacağım. Umutsuzluğa o kadar çok zorlandım, kendimi buna inandırdım ki bu hale geldim. Umut olmadan yaşayamaz kimse bundan eminim. Yani ya çok küçük miktarda umuda sahibim veya bunların arkasında duramayacak kadar korkağım. Başarıyı bir türlü hissedemedim, bir sürü şey elde ettim ama bu değil. Şuan yaşadığım bu değil. İlk defa istediğim bir şeyden eminim. Kesinlikle bunu istiyorum ama kendime bile söyleyemiyorum. Yazıyorum bunları fakat söyleyemiyorum, ne burada ne başka biyerde. Söyleyememde, kaçmam gerekir. Şimdide kaçabilirim. Ama şuan gerekmiyor çünkü o kadar korkmadım. Korkmuşta olabilirim ama aktif edilmedi henüz. Kaçmak zorunda kalacağımı biliyorum. Yaptığım kesinlikle ertelemek te değil. Ne yazdığım hakkında pek bir fikriniz olmayacak eğer okuyorsanız. Fakat bunları yazarkenki düşüncelerim çok keskin. Ne hissettiğimi ne istediğimi tamamen biliyorum neyi istediğimi biliyorum. Henüz uğruna savaşamayacağım bir şey. Bu aptal yazıyı okuduğunuzda kaçmak zorunda kalabilirsiniz. Anlatmamaya çalıştığım şeyi anladığınızda kaçmak zorunda kalabilirim. Kaçmak gerek. Bir noktada. Her sonda.

9 Haziran 2013 Pazar

İnsan

Okuduğum kitabın girişindeki yazıyı paylaşmak istedim burada.

" Bu dünyada her şeyin bir amacı var ve bütün şeyler -yosunlar, bokböcekleri, parazitler- acı çekmeden ve sorgulamadan amaçlarını yerine getiriyor. Biz ise Yaratılış' ın arzularıyla körleşmiş, dolayısıla da amacını bireysel ve kolektif olarak görmezden gelen tek parçayız ve hayatlarımızı delice bir hiçlik koşuşturmacası içinde harcıyoruz. "

Gottfried Llewelyn-Jones

Buğu



Öyle bir şey ki bu yazıda anlatabileceğim bir şey değil, çok büyük. Öyleleri var ki balans ayarını yapar insanların bulanık olduğu için göremediği şeyleri netleştirir, önündeki buğulu hep kandıran plakayı çeker kurtarır seni. Her varlığın ihtiyacı bu herkesin kurtarılmaya ihtiyacı var her şeyin. Ancak kurtarıldığın zaman ne kadar kutsal bir şey olduğunu anlarsın ve insan her battığında ne kadar güçlü olsa bile insan oradan kurtaran her zaman başka biridir veya başka bir şey. Bu kaçınılmaz, bu çaresizlik. Ve tüm bu şüphenin, içinde insanı rahat hissettiren bir şey bunu bilmek.